top of page

Kendimle Muhabbetler

  • Yazarın fotoğrafı: Feyza Nur SAĞLAM
    Feyza Nur SAĞLAM
  • 11 Kas 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Tem 2024


Fark ettim ki, yazılarımın çoğundaki zaman dilimi şimdiki zaman. Ne geçmişten çok bahsediyorum ne de gelecekten. Sadece, şimdiki zamandan bahsediyorum. Sanırım bu, anda kaldığımı gösteriyor. Anı yaşa derler ya hani, o cinsten. Yazılarımla anı yaşıyorum sanki. Dibine kadar anın tadını çıkarıyorum. Tüm hislerimi, tüm benliğimi anda kılıyorum. Bu iyi bir şey diye umuyorum. Gerçi her şeyde iyi kötü doğru yanlış tartışması yapmaya da gerek yok herhalde...


Madem ki andan bahsediyoruz, şu ana gidelim o zaman. Beni buraya getiren andan mesela...


Ek mesai çıkması hasebiyle, haftasonu da bigisayarın başında aldım soluğu. Ne değişik bir tabir bu. Ama doğru da, sonuçta bilgisayar başında alıyorum nefeslerimi. Ama iş başında değil. Bir tembellik sarmış bedenimi sanki. Tamam tembelliği severiz de, işimizi de severiz yani. Şu tembelliği bırak, kalk işinin başına demiyor beynim de bana. Aynı fikirdeyiz sanırım ve işte bu fena!


Tamam, tembellik yapmak da hakkındır canım kendim. Haklısın da bu istekte ama zamanda çok haklı sayılmazsın. Tamam, dışarda yağmur yağıyor olabilir, yatağın seni bekliyor olabilir, hava soğuk olabilir ama hani bizim meslek aşkımız? Her şey de bir yere kadar deme bana. Olmaz, sen böyle biri değilsin. Tamam, bu kadar gevezelik yeter, kalk işinin başına!


"Ama, ama, ama..."


Bu nasıl bir cümle canım kendim? Bağlaçların sayısı fazla olduğu için aralarına virgül koyulur mu? Doğru yazımı nedir diye bir soru düşürdün aklıma şimdi.


"Ama arka fonda çalan Take me church şarkısı da bana tembellik yap diyor."


Bildiğim kadarıyla Take me the church "Beni kiliseye götür" demek değil mi canım kendim? Ne alaka yani? Madem öyle, cümlenin olgusu ve anlamına göre çalışmaya gitmen gerekmiyor mu?


"Ama öyle değil işte. İnsanoğlu her şeyi tersi ile algılar ya, tersini yapasım geliyor işte."


Neden, senin beynin ters mi çalışıyor canım kendim?


"Hayır. Hem sen kendine neden hakaret ediyorsun ki? Hem sürekli canım kendim deyip kendine şefkat gösteriyorsun hem de beynine ters diyorsun. Bu nasıl çelişki?"


Beni bilirsin canım kendim, çelişkilerin çelişkisi ben işte...


"Bilmez miyim? Seni en iyi ben bilirim."


Tamam, o zaman kalk gidiyoruz.


"Nereye gidiyoruz peki?"


Kahve almaya canım kendim. Seni bir kahve ile kandırıp iş başına oturtacağıma inanıyorum.


"Bir kahvenin yapabileceği çok şey var. Kabul etmeliyim, zekiceydi."


Beni bilirsin canım kendim, zekiyimdir...


"Aynı zamanda kendini seven biri."


Canım kendim derken kastettiğim diğer bir şey de bu işte sevgili kendim. Tamam, bu kadar gevezelik yeter, kalk gidiyoruz, bir kahve ile her şeyi halletmeye!


"Gidelim."


Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


Hakkımda

WhatsApp Image 2024-07-26 at 10.17.38.jpeg

İnsan dediğin, esasen bir puzzle parçasını oluşturan kişiliğinin; her bir parçasını öncelikle özenle tanımalı. Ardından o parçaların kendisinin bir parçası olduğunu bilerek onları kucaklamayı öğrenmeli. Böylece, her bir parçanın esasen bir resmi oluşturmak için ne derece öneme sahip olduğunu görmeli ve yine her bir parçanın hayatındaki varlığını korumayı amaç edinmeli. Ve işte burası da benim bir puzzle parçam ve çok daha ötesi... Çünkü yazmak, bir hayatta kalma meselesi... Her hal ile yazmak ise ondan çok daha ötesi...

Kategoriler

Zaman Akışı

Abone olun;

Abone Olun!

Abone olduğunuz icin teşekkürler...

© 2022 by Herhalile

bottom of page