25 Senelik Dinleniş
- Feyza Nur SAĞLAM
- 14 Nis 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Tem 2024

Hayatının bir noktasında, birini görürsün ve içinde bir his uyanır; başını onun omzuna yaslama arzusu... İlk başta durup bakarsın kendine, biraz şaşırırsın da. Hani her şeyi kendi başına yapmaya alışmış, kimseye omzunu yaslamaya alışkın değilsindir ya; bu yüzden şaşırırsın haline. Hani hayatın boyunca kendine örnek aldığın şey tek başına dimdik duran bir ağaçtır ya; birine yaslanma, birine sığınma arzuna şaşırırsın... Kendini tutarsın, o dik duruşunun getirdiği alışkanlık yüzünden. İçimde doğan bu ihtiyaç duygusu da nedir, dersin. Anlamaya çalışırsın kendini ama anlayamazsın. Hiç alışık olduğun bir duygu değildir bu çünkü. Kalırsın düşüncelerinle ve içindeki o hisle, kalakalırsın...
Ama sonra bir gün gelir, uzun bir gün daha zaman akışı içerisinde kaybolup gider. Gerçek mi rüya mı algılayamadığın bir gün daha eklenir geçmişine. Gerçeklikten satırlarca kez uzaktır o gün, bir rüya olmaya ise bir harf kadar yakındır. Dokuz tutam huzur, yedi tutam mutluluk, bin tutam sevgi ve doksan dokuz tutam anlayış ile geçen bir günün ardından, eve dönüş yolculuğuna geçersin. Yorgunluk had safhada iken, bakışların bir omza gider. Bakar, dönersin. Biraz dışarı bakarsın ama sonra yine o omzun sahibine dönersin, ardından yüzüne bakıp tekrar çevirirsin bakışlarını. Sonra bir döngüye yakalanırsın ve kalırsın o döngüde. Kalakalırsın...
Ama ardından bir an gelir ve başın yerini bulur. Hangi anda, yolun hangi noktasında oldu bu hatırlamazsın bile. Tek düşündüğün, insanların ev dediği yerin aslında bir insan olduğudur. Tek bildiğin, yirmi beş senelik hayatında ne kadar yorulmuş olduğundur. Tek inandığın, bu omuzdan başka hiçbir yerde dinlemeyeceğindir. Ve tek gördüğün ise o omuzdan gelen yoğun şefkatin ardından gözünden dökülen yaşlardır... Sonra başını kaldırmak istersin, bir insana bu kadar sığınmaya alışkın değilsindir ya hani, içindeki o garip hisler başını kaldırır o omuzdan. Ama o omzun sahibi, senin içindekileri dahi bilen olduğundan izin vermez sana. Şefkati ile sarar ruhunu ve sanki "Ben senin sığınağınım." der. Göz yaşlarının ise dökülmemesi çok zordur o anda. Hissettiğin yoğun şefkat duygusu, kalbine sığamayıp gözlerinden taşan bir duyguya dönüşür...
Ve bu duygular ise sana bir şey öğretir; tek yapman gereken davete icabet etmektir, bir insana sığınmayı öğrenmektir aslında. Çünkü biz kadınlar her şeyi halledebilecek güce sahibizdir ve hallederiz de. Bunu biliriz, bunu herkes bilir. Bazen kapılıp gideriz her şeye, yorgunluk nedir bilmeyiz bile. Tek bildiğimiz, yapılması gerekenlerdir, halledilmesi gereken işlerdir. Ve hallederiz de. Bir düzen tutturur, o düzen akışını sağlar gideriz. Ama tüm bu düzen içerisinde farketmediğimiz bir şey vardır, birikmiş yorgunluklarımız... Bizler gün sonunda fiziki olarak dinlensek de daha doğrusu dinlenmiş olduğumuzu sansak da; içimizde kalan başka yorgunluklarımız olduğunu asla anlamayız. Ve sonra hayatımızın bir noktasında karşımıza çıkan bir adam, feleğimizi şaşırtır. Çünkü onu gördüğümüzde içimizde tek bir his vardır, başımızı onun omzuna yaslama arzusu... Ve işte hayatın bir noktasında, bir adam size onun omzuna yaslanma arzusunu veriyorsa; bu, sizi dinlendireceği içindir. Tüm birikmiş yorgunluklarınız için dinlenme durağınızın geldiğini gösterir bu. Ve tüm bunları ise ancak ve ancak o insanı gördüğünüzde anlarsınız. Sonra ona "Hoş geldin." dersiniz.
"Sahi;
Hoş geldin.
İyi ki geldin..."
Velhasılı kelam,
Bir gün bakmıştım ve o gelmişti.
Sonra bir gün bakmıştım ve başımı onun omzuna yaslamak istemiştim.
Başka bir gün ise ona bakmış, bakmış ve bakmıştım.
Ardından ise başımı omzuna yaslamış ve orada 25 senemi bırakmıştım.
Bu hislere tercüman olan şarkı ise, şarkıların evrenselliği ilkesi gereğince Sia'dan geliyor, Helium şarkısı ile işte bu yazının şarkısı bu dedirtiyor;
"Evet, sert oynamak istedim
Yeah, I wanted to play tough
Her şeyi kendi başıma yapabileceğimi düşündüm
Thought I could do all just on my own
Ama Süper Kadın bile
But even Superwoman
Bazen Süpermen'in ruhuna ihtiyaç duyuyordu
Sometimes needed Superman's soul"
Yorumlar